1.GÜN  İzmir -Nergis Bahçeleri -Yöresel Lezzetler -Mordoğan -Balıklıova-Kösedere -Ambardere Köyleri -Yeniliman -Saip Köyü

Bursa –Balkesir-İzmir güzergahını izleyerek sabah saatlerinde İzmir'e varıyoruz. Serbest alacağımız Ege kahvaltısı ardından Nergis Bahçeleri ve Sardes Kula turumuza başlıyoruz.
Nergisin anavatanı olan Mordogan ve Karaburun köylerinde SİZLERİ NERGİS BAHÇELERİ ve MUHTEŞEM KOKUSUYLA buluşturuyoruz. Tematik turlarımıza Gül Hasadı, Lavanta Tarlaları, Lale Tarlaları gezilerine Nergis Bahçeleri turunuda ilave ettik.
Nergis de diğer çiçekler gibi efsanevi bir hikayesi olan; hikayesi kadar kokusuyla da büyüleyen bir çiçek; aşk çiçeğidir! Nergis çiçeği anlamı ile de en az görüntüsü kadar etkileyicidir. Nergisin anlamı güzelliktir, en güzeldir hatta bazen kendine zarar verebilecek kadar güzel olmaktır.
Çeşitli endemik türlere ev sahipliği yapan zengin bitki örtüsü ve berrak deniziyle bir doğa harikası olan Karaburun, birçok simgeyle anılsa da Nergis bunlar arasında en çok bilinenlerindendir.
Gezeceğimiz yerler sırıasıyla Gülbahçe, Balıklıova üzerinden Mordoğan, İnecik, Kösedere, Kaynarpınar, Amberseki Köyleri, Karaburun gezisi, Yeni Liman Köyü, Saip Köyü, Balıklıova’da kurabiye alışverişi.
Ardından serbest zaman ardından aracımıza binip otelimize hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

2. GÜN Salihli -Sardes Antik Kenti -Kula -Kula Evleri –Kuladokya

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı ardından otelimizden ayrılıyor ve ilk gezi noktamız tarihte devlet güvencesinde ilk paranın basıldığı Lidya devletinin başkenti olan Sardes Antik Kenti oluyor. İncil’in Vahiy bölümünde, Hıristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rol oynayan Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılan Sardes, dini açıdan da ayrı bir öneme sahiptir. Antik kentten kalanları ve restore edilmiş olan etkileyici yapıları detaylı olarak geziyoruz: Hamam, tiyatro, Artemis tapınağı, sinagog, Bizans surları ve kilisesi…
Sonrasında Sardes gezimizin ardından Lidya Krallığının mezar tümülüslerinin yer aldığı çok büyük ve gözalıcı eserleri olan Bintepe Tümülüsleri’ni görüyoruz.
Ardından yanık ülke Kula’ya doğru yola koyuluyoruz.
Kula; Osmanlı dönemi Sivil Mimarisinin özelliklerini taşıyan Türkevi olarak tabir edilen ahşap ev örneklerini bolca göreceğimiz bir beldemiz. 19. yy da devam eden yapı tipiyle Kula tipik bir Osmanlı Kent dokusuna sahip olduğunu görüyoruz. Kula sokaklarında dolaşırken günümüze kadar bozulmadan gelebilmiş bir anıt kent özelliğini fark ediyoruz. Yapılar mimari açıdan eski kent yerleşmesinin bozulmamış tipik örneği teşkil etmesi ve bu niteliklerin belge açısından değeri Kula’ya ‘’Anıt Kent’’ Özelliğini kazandırmaktadır. Ardından yolumuz üzerindeki Kuladokya olarak bilinen ve tıpkı Kapadokya gibi peri bacaları ile bilinen volkanik orijinli, jeolojik bir yapıya sahip olmasından dolayı yağmur ve erozyonunun ilginç ve doğal oluşumlarının bulunduğu bölgeyi fotoğraflayarak serbest zaman ardından Bursa'ya doğru dönüş yolculuğumuza devam ediyoruz.
Not: Aynı programa sadık kalmak koşuluyla Rehber tur program akışında bazı düzeltmeler ve uyarlamalar yapabilir.